Üniversite öğrencileri arasında depresyon yaygın bir sorundur ve fark edilmediğinde bireyin hem akademik hem de sosyal hayatını olumsuz etkileyebilir.
Bu dönem, genç bireyler için hem heyecan verici hem de stresli bir dönem olabilir. Özellikle İzmir, İstanbul gibi büyük şehirlerde üniversite eğitimi almak, çoğunlukla aileden ayrılarak bireyselleşmenin tadına varırken aynı zamanda akademik baskı, gelecek kaygısı ve sosyal uyum zorlukları ile baş etmeyi de beraberinde getirebilir. Bu süreçte birçok öğrenci kendini mutsuz veya umutsuz hissedebilir. Özellikle ailesinden farklı bir şehirde üniversite okuyan öğrencilerde bunlarla birlikte yoğun bir şekilde yalnızlık hissi de görülmektedir. Birçok sorumluluğun bir anda yoğunlaşıyor olması zorlayıcı gelebilmektedir. Bu gibi birçok değişkenin bir arada yaşanıyor olması bu dönemde depresif belirtilere neden olabilmektedir. İlkokulda orta okula, orta okuldan liseye geçiş gibi süreçlerin oryantasyon süreci gerektirdiğini ve çoğu zaman da zorlu olduğu bilinmektedir ancak üniversitede yetişkinliğe geçiş dönemi ile birçok değişimin olması bu süreci diğerlerinden farklı ve zorlayıcı kılmaktadır. Bu yazıda, üniversite geçiş döneminde yaşanan depresyonun belirtilerine ve bu konuda yapılabilecek birkaç öneriye değineceğiz. Bu zorlu süreçte tek başınıza yönetemediğiniz durumlarda da profesyonel bir psikolog desteği de önemlidir.
Üniversite Döneminde Depresyonun Belirtileri
Üniversite döneminde depresyonun yaygın belirtileri:
- Sürekli Üzüntü ve Karamsarlık: Uzun süreli üzüntü, umutsuzluk veya karamsarlık hali, depresyonun en belirgin belirtilerindendir. Öğrencilerin bu süreçte artan sorumlulukları ile ve yetişkinliğe geçiş ile gelen sorumluluklarla yakından yüzleşiyor olmanın getirdiği zorluğu yönetmekte zorlanabiliyorlar. Bu ruh hali de, öğrencinin günlük aktivitelerine ve motivasyonuna zarar verebilir.
- İlgi Kaybı ve Zevk Alamama: Daha önce ilgi duyulan veya zevk alınan aktivitelerden (arkadaşlarla vakit geçirmek, hobiler, spor vs.) artık keyif almama hali, depresyonun önemli işaretlerinden biridir.
- Enerji Kaybı ve Yorgunluk: Sürekli bitkinlik, yorgunluk ve enerji eksikliği, ders çalışmayı zorlaştırabilir ve sosyal aktivitelere katılmayı engelleyebilir.
- Uyku Düzeninde Bozulmalar: Depresyondaki öğrenciler ya aşırı uyuma eğiliminde olabilir ya da uyku sorunları yaşayabilir. Uykusuzluk veya uyuma güçlüğü hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı olumsuz etkiler.
- Konsantrasyon Zorlukları: Derslere odaklanmakta, not tutmakta veya sınavlara hazırlanmakta zorlanma gibi dikkat ve konsantrasyon sorunları da yaygın depresyon belirtilerindendir.
- Kendini Değersiz Hissetme: Yetersizlik, suçluluk veya kendine karşı aşırı eleştirel olma hali depresyonun zihinsel belirtileridir. Öğrenciler, kendilerini başkalarıyla kıyaslayarak değersiz hissedebilirler.
- İştah ve Kilo Değişiklikleri: Depresyon, iştahı artırabilir veya azaltabilir. Bu da öğrencinin kilo almasına veya vermesine neden olabilir.
Bu belirtiler, bir süreklilik halini aldığında ve bireyin günlük yaşamını olumsuz etkilediğinde, depresyon riski artar. Üniversite döneminde bu belirtileri fark ettiğinizde, destek almayı düşünebilirsiniz. İzmir’deki psikolog ofisimiz, bu konuda size profesyonel rehberlik sunabilir.
Üniversite Döneminde Depresyonun Nedenleri
Üniversite yıllarında yaşanan depresyonun birçok nedeni olabilir. Akademik baskı, sınav stresleri, sosyal uyum sorunları, aileden ve ev ortamından uzaklaşma, finansal sıkıntılar ve gelecek kaygısı, öğrencilerde depresyonun yaygın nedenlerindendir. Özellikle büyük ve kalabalık bir şehirde üniversiteye başlamak, adaptasyon sürecini daha da zorlaştırabilir. Bu durum, öğrencilerin kendilerini yalnız ve kaygılı hissetmelerine yol açabilir.
Kendi Kendine Yardım Teknikleri
Üniversite döneminde yaşanan depresyonla başa çıkmak zor olabilir, ancak belirli tekniklerle bu süreci hafifletebilirsiniz. İşte, kendi kendinize uygulayabileceğiniz bazı yardım yöntemleri:
- Günlük Rutin Oluşturun
- Günlük bir rutin oluşturmak, hem akademik hem de sosyal yaşamınızı daha düzenli hale getirebilir. Sabahları düzenli kalkmak, ders çalışmak, egzersiz yapmak ve hobilerle ilgilenmek için belirli zamanlar ayırmak, zihinsel sağlığınızı destekler. Rutin oluşturmak, kendinizi daha organize hissetmenize ve depresif düşüncelerden uzaklaşmanıza yardımcı olabilir. Bu noktada rutinleri birer hedef haline getirmek adına ajanda kullanımı, çeşitli planlayıcı uygulamalar vb. kullanmak da motivasyonunuzu arttırabilir.
- Egzersiz ve Fiziksel Aktivite
- Egzersiz yapmak, depresyon belirtilerini hafifletmeye yardımcı olan endorfin hormonunun salgılanmasını artırır. Sahil yürüyüşleri, bisiklete binmek veya parkta koşmak gibi aktiviteler hem bedeninizi hem de zihninizi canlandırır. Düzenli fiziksel aktivite, uyku düzeninizi ve genel ruh halinizi olumlu yönde etkiler.
- Sağlıklı Beslenme ve Uyku Düzeni
- Beslenme ve uyku düzeni, zihinsel sağlığınızı doğrudan etkiler. Dengeli ve düzenli beslenmek, enerji seviyenizi korumanıza yardımcı olur. Ayrıca, uyku düzenine dikkat etmek, beyin fonksiyonlarınızı ve duygusal dengenizi destekler. Günde 7-8 saat kaliteli uyku almak, depresyonla başa çıkmada kritik öneme sahiptir. Çok fazla uyku da depresif belirtilerin olduğu süreçlerde kişinin aktivitelere motivasyonunu düşürdüğü için ideal miktarda uyku önemlidir.
- Kendinize Karşı Nazik Olun
- Depresyonda olan öğrenciler, kendilerine karşı aşırı eleştirel olabilirler. Ancak, bu süreçte kendinize karşı nazik olmayı öğrenmek çok önemlidir. Hatalar yapmanın veya zor zamanlar geçirmenin insan olmanın bir parçası olduğunu kabul edin. Kendinize zaman tanıyın ve duygularınızı anlamaya çalışın.
- Sosyal Destek Alın
- Yalnızlık hissi, depresyonu artırabilir. Arkadaşlarınızla, ailenizle veya güvendiğiniz bir öğretmenle konuşmak, kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir. Sosyal destek, zor zamanlarda rahatlamanızı sağlar ve yalnız olmadığınızı hissettirir.
- Profesyonel Destek Alın
- Eğer belirtiler giderek şiddetleniyorsa ve günlük yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa, profesyonel yardım almak önemlidir. İzmir’deki ofisimizde, üniversite öğrencilerine yönelik özel terapi yöntemleri uygulamaktayız. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), Şema Terapi ya da EMDR gibi terapi yöntemleri depresyonla başa çıkmada oldukça etkilidir.
Üniversite dönemi, birçok öğrenci için stres ve kaygı barındıran bir süreçtir. Depresyon belirtilerini erken fark etmek ve bu konuda adım atmak, bu zorlu dönemi daha sağlıklı bir şekilde geçirmenizi sağlar. Kendinizi yalnız hissetmeyin; bu süreci atlatmak için yardım almanın bir zayıflık değil, cesaret olduğunu unutmayın.
Eğer siz de üniversite döneminde depresyon belirtileri yaşıyorsanız, randevu alarak size en uygun terapi yöntemleriyle bu süreci atlatmanıza yardımcı olabiliriz. Sağlıklı ve mutlu bir üniversite dönemi geçirmeniz dileğiyle!