LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks) bireyler, cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle sıklıkla ayrımcılıkla karşı karşıya kalmaktadır. Psikoloji alanında dahi benzer ayrımcılıkları ne yazık ki duymaktayız. Bu tarz ayrımcılıklar, bireylerin psikolojik sağlığı üzerinde önemli ve olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Bu yazımızda, LGBTİ bireylere yönelik ayrımcılığın çeşitleri ve bu ayrımcılığın psikolojik etkilerini ele alacağız.
Ayrımcılığın Çeşitleri
LGBTİ bireyler çeşitli şekillerde ayrımcılığa maruz kalabilirler:
- Toplumsal Ayrımcılık: Sokakta, iş yerinde, okullarda ve sosyal alanlarda LGBTİ bireyler, fiziksel ve sözlü saldırılara, zorbalığa ve dışlanmaya maruz kalabilirler. Bunlara örnek olarak, işe alımlarda ya da iş yerinde pozisyon yükselme gibi durumlarda zorluklarla karşılaşıldığı bilinmektedir.
- Yasal Ayrımcılık: Birçok ülkede LGBTİ bireylerin hakları yasal olarak korunmamaktadır. Evlilik, evlat edinme hakları ve işyerinde eşit muamele gibi konularda LGBTİ bireyler ayrımcılığa uğramaktadır.
- Aile İçi Ayrımcılık: LGBTİ bireyler, kendi aileleri tarafından kabul edilmemek, dışlanmak veya zorla heteroseksüel normlara uymaya zorlanmak gibi sorunlarla karşılaşmaktadır. Özellikle bu alandaki zorbalıklar kişilerin birey olarak var olma süreçleri ile alakalı derinden olumsuz etkileyecek bir öneme sahiptir. Bireylerin çevreleri tarafından kabul görmemeleri durumu, özellikle çocuk yaşta başladığı için çok daha olumsuz etkilere yol açmaktadır.
- Sağlık Hizmetlerinde Ayrımcılık: LGBTİ bireyler, sağlık hizmetlerine erişimde ayrımcılık yaşayabilir ve bu durum, fiziksel ve ruhsal sağlıklarını olumsuz etkileyebilir. Temel insan hakları arasında olan sağlık hizmetlerine erişemiyor olmak da başlı başına kişileri dışlanmış hissettirmektedir.
LGBTI Bireylere Ayrımcılığın Psikolojik Etkileri
Ayrımcılık ve dışlanma, LGBTİ bireylerin psikolojik sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabilir:
- Anksiyete ve Depresyon: Sürekli ayrımcılığa maruz kalan bireylerde anksiyete ve depresyon riskinin arttığı ortaya konmuştur. Kendini sürekli tehdit altında hissetme durumu, özgüven kaybına ve umutsuzluğa yol açabilir. Sürekli tehdit altında olma durumu kişilerin kendini koruma mekanizması haline geldiği için birçok duruma karşı daha agresif ya da karamsar bir bakış içinde olması gibi olumsuz etkilere neden olmaktadır.
- Travma ve Stres: Ayrımcılık ve zorbalık, bireylerde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gelişmesine neden olabilir.
- Yalnızlık ve Sosyal İzolasyon: Ayrımcılığa uğrayan bireyler, sosyal çevrelerinden uzaklaşarak yalnızlık hissi yaşayabilirler. Bu durum, sosyal destek eksikliği ve izolasyona yol açar.
- İçselleştirilmiş Homofobi: LGBTİ bireyler, toplumun negatif tutumlarını içselleştirerek kendi kimliklerini reddetme veya bu kimliklerden utanma eğilimi gösterebilirler. Bu durum, bireyin kendine zarar verme davranışlarını tetikleyebilir.
- Madde Bağımlılığı: Ayrımcılık ve stresle başa çıkmak için bazı bireyler madde kullanımına yönelebilir. Bu durum, uzun vadede sağlık sorunlarına ve bağımlılığa yol açabilir.
Destek ve Çözümler
LGBTİ bireylerin ayrımcılıkla başa çıkabilmeleri ve psikolojik sağlıklarını koruyabilmeleri için çeşitli destek ve çözüm yolları mevcuttur:
- Psikolojik Destek: LGBTİ bireylerin, kendilerini anlayan ve destekleyen terapistlerle çalışmaları, ruhsal sağlıklarını iyileştirmede önemli bir adımdır.
- Sosyal Destek Ağları: LGBTİ bireylerin, kendilerini kabul eden ve destekleyen sosyal çevrelere sahip olmaları, izolasyon duygusunu azaltabilir.
- Eğitim ve Farkındalık: Toplumda LGBTİ hakları konusunda farkındalık yaratmak ve eğitimler düzenlemek, ayrımcılığın azalmasına katkıda bulunabilir.
- Yasal Hakların Savunulması: LGBTİ bireylerin yasal haklarının savunulması ve korunması, ayrımcılığın önlenmesinde önemli bir rol oynar.
- Topluluk ve Aktivizm: LGBTİ bireylerin, haklarını savunmak ve dayanışma sağlamak için çeşitli topluluklara katılması ve aktivizm faaliyetlerinde bulunması, güçlenmelerine yardımcı olabilir.
Bu gibi konularda bizden destek almak için bize ulaşabilirsiniz.